5 Ekim 2015 Pazartesi

Okul Günlüğü #5 // Nefret, kin ve öfke!

Herkese merhaba. Mutlu bir şekilde sizleri yazmayı isterdim ama öyle değilim. Depresyona geri girdim. 

Nedeni çok açık. Hayata gülerek bakmaya çalışırken hayat bana her seferinde başa bir yeriyle gülme geleneğini gerçekleştirdi. 

Okula vardığımda onu arkasından görebildim.  Kırmızı'yı. 

Daha sonra tam halini törende gördüm. Gri kabanı, içinde kırmızı kazak ve içinde beyaz bir tişört vardı. Altında da incecik bacaklarını örten lacivert pantolonu. 

Doyasıya baktım bana arkası dönükken. Ben onun yüzüne bakmaya bile kıyamazken insanların onunla konuşması canımı yakıyor. Şakalaşmaları falan yani. Ben onu kıskanıyorum. Her şeyden çok. 

Okulda bir kız var. Ben ona Turunç diyeceğim. Onunla konuşuyorlardı. El şakalarıyla falan. Küplere bindim. Başıma ağrılar girdi. Evde olsam saatlerce ağlardım. Ama okuldaydım başımı dik tutmam gereliyordu. Yaratık boku. Neyse... 

Daha sonra bir gelişme fark ettim. İnsan bir sınıfın önünden geçerken sınıfın içine bakar. İnsanlara değil. Gözleri direkt olarak benimkiylembuluşuyor. Kalbimin olduğu yerde bir acı hissediyorum. Karnımda bir sancı. Bugün bir saniye dayanabildim. Daha sonra gözlerimi kaçırdım. O kadar güzel bakışları var ki. 

Herneyse. Sonra derslerden tiyatroydu. Tiyatro öğretmeni beni gösterip "İşte gerçek bir oyuncu." Dedi. Birazda olsa moralim yerine geldi. Sonra öğle 
Arası geldi. Çok görmedim. İki dakikada bile özlüyorum onu. Her saniye karşımda otursa da izlesem. 

Haa unutmadan. İlk dersimiz boştu. Kırmızı'ların sınıfı da hemen yanımız. Tarih hocası geldi. "Kırmızı? Sen neden serbest geldin?" Dedi. Gerçi bende serbest sayılırdım.  Ne kadar ruh ikizi bir beyefendi...

Kırmızı "Ya hocam valla bu süveterin altında beyaz tişört var." Tabii ki de çıkartmadı. Ben ona ölürüm. O kadar yakışıklı bir insan olmamalı Zeus ama benim Zeus'um. Başkasının değil. Asla. 

Kuralları umursamıyordu. Gerçi.... Herneyse o muhteşem bir insandı. 

Derste de sadece ders dinledim, Kırmızı'yı hayal ettim ve önümde oturan çocukla biraz sohbet ettim. Bayağı sohbet ettim. Kafa dengiymiş. Onun Bff'sı da Maviş zaten. Arada bir geliyordu. Bana sevgilisini, sevgilisine nasıl para yedirdiğini, sarhoş olup nasıl birlikte olduğunu falan anlatıyordu. Banane yani dedi ama muhabbeti sürdü. Romantık bir çocuktu aslında. Sınoftaki gerizekalı insanlardan sonra kafa dengi birilerini bulmak güzel oldu. 

Tören geldi çattı. Yarın da okul yok. Törende yanıma o çocuk geldi. Kafasını sürekli olzuma koyup duruyordu. Güzel hissettiriyordu uzun bir süredir bunu yaşamıyordım. Hiç yaşamamıştım ki. 

Maviş'de arkamızda hunharca bize cinsel münasebette bulundu falan. Güldük eğlendik bir günü böyle bitirdik. 

Şuan eve geldim kafamda milyon tame düşünce var. Spotfy'dan yaptığım yeni çalma listesini dinleyerek biraz kafa dağıtma planlarım var. 

Yine iyi kafanızı ütüledim. Kendinize iyi bakın lütfen. Yarın yazı yazar mıyım bilmiyorum ama sürprizler de olabilir yani ;))

Twitter; @BerryGunluk





Hiç yorum yok:

Yorum Gönder