18 Ekim 2015 Pazar

İçimde iyi bir his var. Öldün mü ne yaptın?

Merhabalar!!!

İçimde iyi hisler var nedendir bilinmez. Artık hafta sonu diye mi, evde akşama kadar yatıyorum diye mi bilinmez ama lafları uzatmadan konuya girmek istiyorum. Biliyorsunuz genelde hafta sonları yazı yazmıyorum çünkü konum olmadı. Ama bugün içimden bir ses kısa da olsa bir şeyler yazmam gerektiğini söyledi.

Bugün günlerden pazar ve içimde iyi bir his var. Genelde içimde arabesk sözler geçer 'yarın da pazartesi yeaaaa….'' diye isyan eder kalbim ve tüm organlarım.

Ama bugün farklı. Geçenlerde de bir haber aldım. Kırmızı'nın eski sevgilisi ile ilgili. İzmir'e deri dönmüş. Bence ettiğim dualar geç de olsa işe yarıyor. Şehirden bile men ettim onları! Arkadaşıyla da bağlarını kopartmış İzmir'e döndü falan demişler. Öyle yani bir değişik.

İşte içimde iyi bir his var. Öldün mü ne yaptın İzmir'li?

Mutluluk haftası ilan edeyim bu günü o zaman. Çünkü hep mutlu şeyler oldu. Önce bu haberi almam. Hemen sonra ikinci kestiğimin instagram hesabını buluşum. Yani aslında tamamen şans eseri oldu. Klasik gece stalk'ımı yapıyordum. Yatağımda elimde telefon gece yarısına kadar böyyle stalk peşindeyim.

Sonra bizim okuldaki taşların hesaplarında gezinmeye başladım. Ama adı da aklımda bulursam direk tıklayıp bütün fotolarını tek tek ss alıp telefonuma adını altın harflerle yazacağım. Tıpkı Kırmızı gibi. Tabii siz onların muhteşemliklerini göremiyorsunuz. Zaman ilerlerde 'Kırmızı ile çıkıyoruz sürtükleeer..' diye bir yazı yazacak olursam belki fotoğraflarımızı da koyarım. Kocam var artık ehu ehu diye havamı atarım tüm bu caimaya. İnsanlar hep benim gözümün içine sokuyor sevgilisini. Bir de ben sokayım da o fotoları gözlerinin içine içine görsünler!!

Tabii ben yine stalk yapıyorum o aralar. Etli sütlü ayırmadan kesiyorum herkesi. Sonra yanlışlıkla elim bir yere çarptı ve ben şok. Onun instagram profilindeyim. Nasıl oldu şaşırdım. Zaten az buz fotoğrafı var. İki üç tanesini ss alıp kaydettim telefona. Tabii bunları fake instagramımda yapıyorum. Kendi hesabımda rahat edemem yani. Olmaz.

Onun adı da ne olsuuun.. Hah Kumral olsun. Saç renklerini de hiç ayırt edemem garanti yanlıştır. Gider Barbie'ye sorarım. O da hendi EMO'suyla uğraşsın. Ona da dadanıyorlar. Tabii güzel kız. Abi bide ruh hastası sapık gibi anlatınca anlarsınız.

Barbie demiş 'Sevgilim var.' Emo demiş 'Ama ben seni seviyorum sen çok güzelsin lütfen benimle çık istediğin kadar beklerim.' Barbie demiş 'Olmaz.' Emo demiş 'Beklerim okul çıkışına gelirim seni ararım. Barbie demiş 'Hayır.'

Yani Team Barbie olmak istediğimi belirtmek istiyorum çünkü sevdiği var. Bunu anca platonik olan kimseler anlar. Şimdi. Çocuk da bilmem kaç senedir birini seviyomuş falan. O kadar sevdin ne zaman bir kalemle sevdin be Barbie'yi genç adam. Yani Barbie, yanımda biri olsun, sevgilim olsun diye değil. Gerçekten aşkı arayan bir kız.

Neyse bu konuda böyle üstüne çok durmak istemiyorum. Çünkü ilerki günlerde zaten büyük ihtimalle kendi blogunda neler neler olduğunu anlatır.

Hep mutlu değildim bu hafta. Mesela Kırmızı koca bir hafta boyunca ortalıkta yoktu. Kalbimi yaktı bu olmama meselesi. İnstagramına yazmış bir filmi izlemeye gidiyoruz falan diye. Sinirimi bozdu. İnsan bir düşünür değil mi? Yani belki bir sevenim vardır hiç olmazsa bir uğrayıp görüneyim!

Ama sınıfımız değişti taa karşı binaya yani müzik binasına taşındı. Önceden ne güzeldi. Kırmızı ile yan yanaydı sınıfımız her daim bakışıp dururduk. Tutu desen tenefüse hiç çıkmıyor. Hiç göremez oldum. Zaten depresyondayım her şey üstüme geliyor gibi hissediyorum.

Herneyse bu kadar dedikodu gıybet yeter. Cayır cayır yanıcaz valla. Ehuehu. Güzel bir hafta olsun. Özellikle benim için. *Bencillik gibi oldu* Kendinize iyi bakın beybiler. Hoşçakalıııın….

Twitter: @BerryGunluk




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder