2 Ekim 2015 Cuma

Okul Günlüğü #4 // Kapı çarptı. Allah da çarpsın Maviş!

Herkese selam! Okulda yaşadıklarım yetmedi üstüne bir de babamla birlikte gezmeye gidiceez. 

Yaşasın. 

Herneyse bugün bomba olacak olaylar oldu. Güzel güzel kin, nefret ve sinir kapasitem tavanda. Bir darbeyi daha kaldıramayıp şıraya düşüp ölebilirim. 

Okula gittim. Tutu'da gelmedi bugün. Tektim kendimi avutmama yardımcı olan tek şey Kırmızı'ydı. 

Okuldan bir saat öncesine gidiyoruz yani servise binmeden yarım saat önce. Tutu mesaj attı gelmiyorum diye. Anneme dedim bir dövmediği kaldı neymiş öyleymiş şöyleymiş böyleymiş. İlk haftadayız okula gelmeyenler insan da gelenler ne? Sana soruyorum be kadın?!

Sabah sabah tüm uykumun içine etti. Servise büyük umutlarla gittim. Kırmızı bey okulda yokmuş. Nasıl yıkıldım anlatamam. Dünde ben yoktum. Fırsattan iftifaden sınıftaki taş ı kesmeye başladım. Onun adı artık Maviş. Çünkü o kadar güzel mavi gözleri var ki. Tabii ki bir Kırmızı değil. Ama gideri var yani. 

Yani Kırmızı'yı diğer insanlardan çok fazla seviyorum. Ve kıskanıyorum. Ama kestiklerim de öyle. Onlar Berry'nin haremine aitler. Ötesi yok! Olamaz. 

Bugün sınıfta bir espri oldu Maviş bana dönüp bir gülümsedi. 3 dakika felç oldum bu ne taşlık böyle. Bunlar insansa diğerleri kim diyorum her kestiğime rastlayınca. 

O nasol bir gülüş. Aklımdan gitmedi aptal aptal sırıtmalar falan. Mesela Kırmızı'yı gülerken çok az görüyorum çünkü o bir kötü çocuk lütfen. Ama duruşuna ölürüm onun. Her şeyi yaparım onun için. 

Konu kötü çocuklardan açılmışken. İlk derste Maviş önümden geçti. Buram buram sigara kokuyordu ama nasıl güzel. Sigaradan nefret ederim ama bir insana ancak bu kadar yakışabilirdi. Deri ceket siyah pantolon beyaz tişört falan o tapılası. Gerçi ben kimi beğendim de yakışıklı olmadı ki ehuehu. Elinde sigarayla sarı saçlarını mavi gözlerni hayal edip Allahııım sana geliyorooommm. Diye anırımdım içimden. 

Sonra bayağı bir tenefüse çıkamadok dersten dolayı. Daha sonra sınıfa çıktık hep beraber. Maviş girdi çıktı sınıfa arkasından da iki tane kız girdi. "Az önce sınıfa giren çocuk kaçıncı sınıfta!" Diye daldilar bende içimden 'Sanane lan kaşar!' Diye çıkıştım. Evet ağzımı bozdum ama hak ediyor pislik. O benim tapulu malım be!

Olaylar olmadı daha sonra dersler falan. Sonra sarışın bir kız girdi. Maviş'in masasına oturdu. 'Sürtüüüük içine düş be kaşar! Gel gel kucağına otur!' Diye çemkiriyorum. Sohbete daldılar bunlar. 

Kız "Maveeşşş telefonunda onu öla mı yapıyosaaan?" Diye ağzını gere gere konuştu. Çocuk ne kadar kültürlü normal cevap veriyo. Tabii onun gibi varoşlar bilmez içine düşücekti çocuğun. 

Sonra arkadan biri çıktı. Maviş'e "kaçaşım abi yea." Dedi. Maviş de tamam dedi hemen o sarışın yelloz "bendaaa. Bekleyn çantamı alıyaaam." Dedi ve gitti. Kötü bakışlarım onu kimden öldürücekti resmen. Allahım ne insanlar var!

Sonra o kaçalım diyen çocuk geldi "o kız gelirse ben gitmem." Dedi Maviş'in çantasını bıraktı. 

Aradan iki dakika ya geçti ya geçmedi Maviş geldi. Koşarak aldı. Arkadan atlılar kovalıyo sanki. Koşarak giderken 3 kere sağa sola çarptı sonunda kapı vurdu. 

Ohhh canıma deysin Maviş. Kapı çarptı. Allah da çarpsın! Diye çemkirdim kendimce ve günü burada noktaladık. 

---

Bugünlük bu kadar canlar. Şimdi babamla gidiyorum kısa olmuş olabilir. Belki detayları daha sonra da yazabilirim. Kendinize iyi bakın!! 

Twitter; @BerryGunluk




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder