3 Mayıs 2015 Pazar

Kırmızının Elli Tonu?!

 Tekrar selam insanoğlu. 

 Berry bugün neler yaptın? Derseniz birşey yapmadım zaten daha günümüze gelmedik. *şuraya bir sinsi sımayl rica edeyim*

 Vee gün geldi çattı. 

 Tarih 22 Nisan. Efendim Kırmızı bey filmini izletiyomuş herkese. HERKESE. Tek sandınız değil mi? Herneyse. 

 Arkadaşlarımdan Todi'yi bir arkadaş çağırdı. İlk önce gitmedi tabii. Bilmiyor ki içeride biricik yarim Kırmızı var. Bir dakika? Biricik mi? Bir önceki yazıdan hatorlayalım lütfen. 

 "Kimler var içerde?" Dedi Todi. Oysa tüm gün manyak gibi Kırmızı ve ekibini takip ettiğim için nerede, kimle, ne zamandan beri orada biliyorum. 

 "Kırmızı ve ekibi." Dedi masum arkadaş. 

 O an dikkat etmedi belli ki, arkasına bakmadan gitti. O sırada ben okulun ortasındaki koltukta kaderime küfürler sayarken canım arkadaşlarımdan Barbi ve Balinda beni sakinleştirmeye çalışıyordu.  

Benim ise içim türkü bara dönmüştü o an. Kaderime saydırıyorken. Tontiş koşarak geri geldi. Kaderin cilvesi miydi acaba dedim bir an. 

 "Aa niye geldin?" Dedi Balinda. 

"Kalabalık gidemem ki ben." Dedi. "Başkası gitsin" benim yüzümde bir sürtük gülümsemesi oluştu adeta. 

Sonra o masum arkadaş geldi. "E niye gittin Tontiş kalabalık değil ki!" Dedi. "Kim geşecek?" Dedi arkadaşın gözleri hala etraftayken. Ben gururla 'ben' dedim tabii. Arkadaşlarım da anında "Berry!" Demişti. 

Amaaa... Todi durur mu? "Tamam, ben girerim tekrar." Dedi. O an hayat ikinci tekmesini vurmuştu bana. Daha öteki geçmedi diye çırpınıyordum. 

Barbi ve Balinda bana destek çıkıyorlardı. Sonra Tontiş geri geldi. 

Ben kadere ağlıyordum. 'Aa kader kim?' Dedi iç sesim. O an boğacaktım kendimi. 

Sonra o malum arkadaş geldi. "Haydi, Berry. Sen gel." Dedi. Karşımda Hz.İsa, dedem ve amcam oturuyordu. Anam! okey mi lan o? Evet evet, okey oynuyorlardı. Ben de okeyin dördüncüsüydüm

Ama hayır. O odaya gidip Kırmızı ile karşılaşmalıydım. Romantik bir şeyler olmalıydı. Uyan Berry! Uyan, kaçırma gül gibi çocukla konuşmayı' dedi iç sesim. Haklı. Anında kendime geldim ve arkaya dönüp harika sürtük bakışımı attım. 

Kapıya gidene kadar yüzümdeki iğrenç gülümseme gitmemişti.

Kapıya yaklaştığımda tadaaaa harika Berry olarak odanın önündeydim. 

Kapı açıldı. Aman Tanrım! İşte beklediğim fırsat kapkaranlık bir oda. Tabletin ışığıyla parşayan bir kırmızı ve Berry! Harika bir ortam. 

Bu romantik ortam odanın kapı açıldığı için ışıkla dolmasıyla 4-5 kişi daha vardı. Romantik ortam kuralım suya düşmüş olabilir ama orada Kırmızı ve ben varım daha ne olsun. 

İştee... Böyle harika anlarda veriyor. ah hayat beni neden yoruyorsun demiş büyük üstad Serdar Ortaç. Ne kadar haklı değil mi hayat!

Bu sahneler olmaya devam ederken aklıma Grinin Elli Tonu geldi. Orda daropörtaj için de olsa. Benim gibi gitmişti ve bizdeee... Kırmızının elli tonu!

-Berry X


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder