16 Ocak 2018 Salı

benim en güzel pişmanlığım

en acı yanı da, gözlerine bakamamak olsa gerek. yan yana olduğum zaman bile gözlerinin içine doyasıya bakamıyorum. o kadar özel ki bakmaya kıyılmıyor. anlamasından korkuyorum birşeyleri. ama olsun anlasın, ama olmuyor. hayatımda isteyeceğim son şey onun bana karşı nefret beslemesi olurdu. gözlerinde binlerce his var. aslında sadece gözlerinde değil, gözlerim onu gördüğü an kalbimde oluşan sancının tarifi yok.

her seferinde ilk kez görüyormuşcasına atan kalbim ve içimde dolanan onlarca güzel his. sanki dertlerim bir kenara çekiliyor ve bir kaç dakika mutlu olmama izin veriyor gibi.

benim mutluluğum ve mutsuzluğumun tek sebebi. nasıl ikisini birden başarıyor? nasıl beni dünyanın en mutlu ve en mutsuz insanı arasında götürüyor bilmiyorum ama sanırım kırmızı benim en güzel pişmanlığım. pişmanlık olur mu bilmiyorum onu sevdiğim için bir gün bile pişman olmadım. aslında o olmasa bilmiyorum her şey çok boş olurdu. ne kadar beni tanımıyor bile olsa bana ne kadar çok şey kattı. onun için değiştim, onun için güçlü kaldım ve her gün onu görebilmek için daha heyecanla okula gittim.

dünyadaki en muhteşem erkek o bana göre. gözleri, dudakları, saçları her bir noktası benim özelim. hani kimi ikinci günde melankoliye giren çiftler gibi değil isyanım. ben ona dört yılımı verdim. olmadık, olamadık orası ayrı ama şunu içimden gelerek söylüyorum:
 ben sevilmeyi hak ettim.

ama verdiğim değerin gramını almadım ondan. aramızda bir uçurumdan farklısı var. aramızda bir kız yok sadece, benim sevdiğim çocuk başka bir cinsiyetten hoşlanıyor bunu yaşamadan anlatılamaz bir şey. ne kadar acı çekersen çek, ağlarsan ağla olmayacak. kesin ve net bir şey. ne kadar acı  değil mi? 

içimde bir umut var bugün değilse yarın olacak. hissediyorum nedendir bilinmez ama bir gün yollarımızın kesileceğine inanıyorum. 

mevlana'nın bir sözü var, diyor ki 'hayat sana arka arkaya dikenlerini gösteriyorsa sakın üzülme, aksine sevin. çünkü çok yakında gülü de gösterecektir.' aşk konusunda hiç bir zaman gül göremedim. sevgilim oldu ama hiç bir zaman sevilmedim. 

sevilmek, kutsal bir şey. ama sanırım benim için kutsal olan kırmızı'nın gözlerinin içine doyasıya bakıp gülmekti. bir istekten öteye gidemedi hayallerim. içimdeki sevgi gün geçtikçe daha çok artıyor ama olmayacağını, gerçekleşmeyeceğini hatırladıkça bir duvara toslamış gibi kalıyorsun ortada. 

her ne olursa olsun. sevin. aşk kutsaldır, aşk güzeldir ve eğer doğru kişiyse size cenneti yaşatır. kırmızı benim için doğru kişi değil, biliyorum. insanlar bana 'o iyi biri değil' dedikçe savunmak istiyorum ama olmuyor. ne yaparsa yapsın aşkım bir gram azalmıyor. kalbim ona ait bunu hissediyorum ve her ne olursa olsun ondan kopamayacağımı hissediyorum. hayatında biri de olsa ben sessizce ağlayıp izledim. kimi zaman mutluluk haram dahi olsa, onu sevmekten pişman olmadım. dedim ya, o benim en güzel pişmanlığım. hayatımın rengi o. mutluluğum... mutsuzluğum... kıskançlığım... sevgiyi de nefreti de doyasıya yaşadım onunla ama bir an bile pişman olmadım. ve dünya, sana o kadar çok teşekkür ederim ki beni onunla tanıştırdığın için. beni aşkla tanıştırdın. 






Hiç yorum yok:

Yorum Gönder