13 Ekim 2015 Salı

Depresif Günler Hep Beni Bekler!

Herkese selamlar olsun Berry'den.

Bu hafta benim için tatlı sert oldu. Evet Müge Anlı izliyordum ve cinayet üstüme kaldı. Şimdi hapisaneye gidiyorum bye…

Diyip yazıyı bitirmek isterdim ama öyle olmadı. Zor zamanlar yaşadım. Ciddi anlamda zor ama hala komiğim lanet olsun. Mutlu olamazsın ya bazen. Ama etrafında ki herkesi güldürürsün. Kendin hariç. Öyle bir dönemdeyim.

''Ya benim hallerim var çekil şurdan!'' demek istiyorum dünyaya. ''Bni hiç anlamadn zaten.s'' falan diye azraile atar yaparsamda ölebilirim heralde. Saçmalamadan konulara geçmek istiyorum. Lanet olası sınıfımızın yeri değişti. Yani ben mutluydum Kırmızı ile yan yanaydı sınıflarımız geçerken bir bakış atıyordu. Şimdi karşı binadayız.

Elimde ne var? Bir adet koca sınıf ve içinde bir sürü gerizekalı insan. Ve sürekli sınıfta oturup o güzel kediciklerden bağırarak kaçan bir Tutu! Lanet olsun. Artık Kırmızı'yı çok az görüyorum. Hatta geldi mi gelmedi mi onu bile anlayamıyorum bazen. En son pazartesi gördüm. Muhteşem giysileriyle törende. Gece mavisine benzer giydiği pantolon ona çok yakışıyor.

Size de oluyor mu bilmiyorum. Her şeyden kaçmak istiyorum. Evden, okuldan, sevdiğimden, şehirden hatta ülkeden bile! Ülkemizdeki durum da ortada. Aslında bir kaç gündür onun için yazı yazmıyorum. Biraz ortalık sakinlesin sonra eğlenelim diye. Ama gerçekten çok bunaldım.

Ailem bir sırrımı öğrendi galiba. Dün annem söyledi ama ne olduğunu da söylemiyor! Sadece bana dürüst ol diyor. Korkuyorum. Tek sığınağım burası. Bugün aklıma gelen şey aslında o kadar doğru ki. Kırmızı'dan da kurtul diyor aklım bırak yani. Onun yüzünden o kadar şey yaşıyorsun onun sana yaptığına bak diyorum. Adımı bile ağzına almayan biri için çektiğim şu şeylere bak! Bana ilk kez aşkı tattırdı. Hayatımda ilk kez!

Gerizekalı insanlar var. Arkadaşım olup beni aşağılayan var. Var oğlu var aslında! Odamdan çıkmak istemiyorum. Hatta ben, gri depresyon kazağım, kahvem ve yatağım muhteşem altılıyız. Ehu ehu…

Etrafımda onlarca insan var. Kimi doğru kimi yanlış bilmiyorum bazen. Sadece Barbie ve Balinda'dan eminim. Balinda'da telefonunu kaybetti. Benim içim acıdı o telefonu kaybettiğini söyleyince. Eve kadar aradık falan.

Barbie hala bir Ken bulamadı. Umarım yakında bulur. Bulduğunuz Ken'leri Barbie'nin bloguna ulaştırırsanız seviniriz. Yani bazen oturup 'ya ben ne zaman evlencem Seda Abla!' diye ağlıyorum evde. Aile kavramı benim için çok kutsal. Gelecekte oturacağım evin tasarımları, dizaynı hatta mobilyaların renkleri bile hazır! Beni alan çok şanslı aslında. Yemek yaparım, iş bilirim daha ne yapayım be Kırmızı. Biri Tumblr'dan sevgili bulmuş. Lan vicdansızlar izdivaç blogu açtınız da bana mı haber vermiyorsunuz anlamıyorum! Lütfen bana da haber verin çürüyorum evde valla!

AHS başladı. Gaga'nın sahneleri güzel. Anlatacak şey bulamıyorum. Beynimde milyonlarca kelime var ve onları cümleye dökmeme izin vermiyor gibi beynim. Psikolojik olarak çöktüm. Umarım psikoloğa gidebilirim bir ara. Benim için dertleşmek çok iyi geliyor. Sadece psikolog değil her şeyle. Arkadaş, öğretmen hatta ayıcığım bile!

Çok kafanızı ütüledim. Bu yazıyı yazarken çok sıkıldım. İçim çok karanlık. Ağzım yukarı kıvrılamıyo. Hayır canm ne depresyonu.s Kırışmasın diye…..

Neyse bu kadar anlatacak şey yeter. Yarın okula gitme diyor bir yanım. Öteki yanım diyor ki yarın tiyatro var. Eğleniyorsunda! Kafan dağılır be Hacı! diyor. İçim bile bazen benimle alay edip duruyo.

Kısacası depresyona giriyorum yani depresif günler hep beni bekler. Neden 'Adana merkez patlıyor herkes' gibi aptal şeylerle kafa dağıtamıyorum. Benim yapım olgun. Onlar gibi değil!

Yeter sanırım bu kadar. Haydi hepinizi öptüm. Sonra ki yazıda görüşmek üzeri sağlıcakla kalın beybitolar…

Twitter: @BerryGunluk




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder