9 Ağustos 2025 Cumartesi

yeniden geldim (yeniden)

 uzun bir zaman olmuş son kez buraya gelip bir şeyler karalayalı. biraz içimi dökmek istedim... son bir kaç ayda aslında hayatım baştan sona yeni bir evreye doğru ilerlemeye başladı. bazen insan hayatının en doğru yerinde duruyor gibi hisseder. ben de öyleyim. hayalimdeki işi yapıyorum. sabahları sevdiğim kokularla uyanıyorum, günümün her anında kendi ellerimle kurduğum bir dünyada nefes alıyorum. uzun bir zamandır istediğim, uğruna defalarca çabaladığım, kimi zaman düşüp kimi zaman yeniden ayağa kalktığım şeyin tam içindeyim.

ama işte… bazı akşamlar oluyor ki bütün bu başarıların arasında ince bir sessizlik çöküyor üstüme. sanki bir yerden rüzgâr esiyor ve hep aynı boşluğu hatırlatıyor. ne kadar dik dursam, ne kadar “ben hallederim” desem de, insan bazen tek başına güçlü olmaktan yoruluyor. aşksızlık… bunu adını koymadan yaşamayı tercih ediyordum ama artık itiraf etmem gerekiyor. insanın gözlerinin içine bakacak, hiçbir kelime etmeden onu anlayacak, omzuna başını koyduğunda dünyanın bütün ağırlığını hafifleten biri yoksa… evet, eksik kalıyor. biliyorum, kendi ayaklarım üzerinde durabiliyorum. biliyorum, kimseye mecbur değilim. ama belki de mesele mecburiyet değil; mesele, yanımda yürümek isteyecek birini bulmak. ancak maalesef bazı gerçekler de yok değil. bir eşcinselseniz aşkı bulmanız oldukça zor. sokağa çıkıp biriyle tanışamazsınız, bir cafede kahvenizi içerken karşılaştığınız ve en önemlisi beğendiğiniz birine hamle yapamazsınız. sürekli içinizde bir kuşku vardır... insanlara bazen çok kolay geliyor tanışmak ancak uygulamalara bağlı kalmak zorundaysanız maalesef bu çok zor bir şeydir. orada insanlar anlık zevklerinin peşinde koşuyorlar oysa ben bundan daha derin, hayatı paylaşacağım birini bulmak istiyorum.

kendime itiraf edemesem de bazen hala kaslı'yı özlüyorum. özlememem gerekir biliyorum. seni görmezden gelmeyi tercih eden, her anında onun yanında olsan da bir anda hayatından silebilen biri sonuçta, onun arkasından üzülmemeliyim. üstelik ben hayatımın en zor günlerini geçirirken o oldukça mutluydu, belki haberi dahi yoktu. ama ben biliyorum, öyleyse niçin hala onu arıyor ve onu özlüyorum? sevgili miydik? hayır. eşcinsel miydi? hayır. ama sanırım onunla olmasını istemiştim. şartlara ve mesafelere inat. şuan geçmişe dönüp bakıyorum da ne kadar salakmışım. aslında ilk anda onunla konuşmayı kesip tüm gemileri yakmalıydım. özellikle sevgilisi olduğunu öğrendiğim gün. ama yapamadım, kalbim sanki beynimi ele geçirmişti. sonra ne oldu? ülkesi savaştayken ona yazdım... durumunun nasıl olduğunu ve endişelendiğini belirtti. o zamana kadar kafamda soru işaretleri hala mevcuttu. hala bir olabilitesi olduğuna inandırıyordum kendimi. ancak aldığım sesli mesaj her şeyi bitirmişti. konuşmayı devam ettirmek yerine aslında bir noktayı koyuyordu "kendine iyi bak diyerek". üzüldüm, ağladım, kırıldım... sonra ikinci bir tekme daha atmaya karar verdi. herhangi bir gün, instagramından beni çıkarttı. o ana kadar belki ülkesine gittiğimde en azından yüz yüze görüşebiliriz ümidim vardı. ancak bu olaydan sonra o konudaki ümitlerim de yıkıldı. yani bu sayfa resmi olarak kapanmış oldu. takıntılı olmak istemesem de bazen aklıma geliyor, yalan söyleyemeyeceğim. ama aslında beni o değil, onunla olma fikri daha çok bağlamıştı. ne kadar bana kötü gelen şeyler de yapmış olsa günün sonunda iyi biriydi. beni aşık edene kadar olan sürecimiz paha biçilemezdi. bugüne kadar hiçbir erkek ile o denli yakınlık kurmamıştım. "seninle konuşmayı seviyorum" cümlesini asla unutmuyorum. yada bir süre beni görmezden geldikten sonra sanki suçlu benmişim gibi gelip "ama sen yazmadım" demesi gibi. orada ona "seni rahatsız etmek istemedim, yazdım, görmedin" demiştim. o ise bana "seninle konuşmaktan rahatsız olmuyorum, beni rahatsız etmiyorsun" demişti. o günkü mutluluğum elbette paha biçilemezdi. oldukça kısa sürdü ama, çünkü gitti ve bu sefer noktayı koydu. belki de benim için iyi oldu, bilemeyeceğim.

öyle bir süreç... yeni biriyle tanışmaya hazır mıyım onu dahi bilmiyorum. zannedersem 2021 yılında İtalyan olan Contini ile konuşuyordum, hatta sevgiliydik. ondan çok ayrılmak istemiştim süreç içerisinde ama ayrılmaktan beni alıkoyan şey bu camiada sevgili bulmanın çok zor bir şey olduğuydu. ama bu bana şunu öğretti; her ne olursa olsun, gerekirse yapayalnız kalayım; yanıma yakıştırmayacağım yahut gerçekten sevmediğim kimseye sadece "birini bulmak zor" olduğundan şans vermeyeceğim. sanırsam bundandır ki uzuuun bir süredir yalnızım.

ufak bir yalnızlık yazısı yazmak istedim buraya, 2025'in ilk yazısı böyle olsun...

berry x

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder