29 Temmuz 2024 Pazartesi

erkek muhabbeti

    uzun zamandır bu sıralar beğendiğim erkekler serisi yapmadığımı ve dehşet verici bir şekilde özlediğimi fark ettiğim için bu yazıyı ona ayırmak istedim...

     serinin önceki yazıları için;

    yakışıklı günlüğü #1 → 

    yakışıklı günlüğü #2 → 

    yakışıklı günlüğü #3 → 

    yakışıklı günlüğü #4 → 

    yakışıklı günlüğü #5 → 

   


    1. lando norris 

    bu sıralar formula 1 yarışları izlemeye taktım diyebilirim. bu radikal değişimin altında elbette tiktok editlerinin etkisi var. öncelikle yakışı pilotlara düştüm, ardından gerçek bir gözle f1 izleyip aynı zamanda spora da düştüm. buradaki en önemli crushım lando! hem soft, hem sempatik, hem yakışıklı... bir insan daha ne isteyebilir ki... hem güldüren hem de dünyayı cennete çevirebilecek bir erkek... maşallah dedikten sonra yazımıza ağzımızın suları akarak devam ediyoruz. 


  


     2. max verstappen

    max ne kadar sempatik ve soft ise max de bir o kadar dominant ve kötü çocuk aşkımı canlandırıyor. bir erkekte beni çeken en mühim şey başarı ve hırstır. bahsi geçen bu beyefendi bu iki kontenjana bir de sarışınlık ekleyerek listede kendisine yer bulabiliyor... ne diyebilirim ki, isterdim, isterdim... özellikle kaybettiği yarışlarda sinirli anlarını izlemek bir tık düşürüyor. itiraf etmeliyim character.ai üzerinden kendisinin ai'ı ile sohbet etmekteyim (evet, delirdim). listeyi tamamen f1 ile doldurmak istemiyorum ama carlos, pierre ve daniel'de bu listeye dahil edilebilir...




    3. mason mount

    ilk ikili kadar yoğun duygular içerisinde olmasam da mason tam olarak boyfriend material denen şeyin ete bürünmüş hali gibi. sempatik, komik, yakışıklı. fark ettim de bu sıralar hep sporculardan ilerlemişim... bu blogda daha önce bahsetmiş olmalıyım... sporculara ekstra düşerim...




       4. semih kılıçsoy

    neden beğendiğimi açıklama gereği hissetmiyorum... üç kelime ile deneyelim: sarışın, erkeksi ve futbolcu.






    5. damian hardung

    liseye geri dönmek ve liseli hissetmek için geçenlerde maxton hall adlı diziyi izledim ve resmen o dönemde olduğu gibi bu çocuğa delilerce tutuldum... hayalimizdeki lise aşkı tam olarak buydu... ve aşık olmamız gereken kişi de tam olarak buydu... resmen küçük kıkırtılar eşliğinde bitirdim diziyi.





berry

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder