2 Haziran 2017 Cuma

bir yaz sendomu: ANTON

yaz gelmesiyle yine aklıma umutsuz vakalarımdan hatta sendromlarından biri olan anton geldi aklıma. 

yine tatil için antalya'ya gitmiştik her şey mükemmeldi. di diyorum çünkü tatilimizin içine edilmişti o yıl. annemin bir arkadaşı da gelmişti bizimle ben ondan yılan diye bahsedeceğim. kadın çok iyi bir kadın şimdi eğlencesi falan tam ama özgüveni olmadığı için akşama kadar içiyor anca öyle insanlarla iletişime geçebiliyor.

okey, içsin hiç bir problemi yok ama kardeşim içmeyi bileceksin yani! 

şimdi bu sevgilisine ben annemlerin yanına memlekete geldim dedi oysa biz o süre zarfında gittik deniz kenarında sex on the beachlerimize içtik, adam kestik. yani eğlencesi cidden iyi bir kadın akşama kadar koptuk falan sonradan dedik ki bir akşam bara gidelim. allah belamızı verseydi, ayaklarımız kopsaydı, girişte kaza kurşunu gelseydi de girmeseydik o bardan içeri.

şimdi ben o zamanlar tabii yaş yetmiyor bara girmek için garsona annem dedi ki ''gelicez ama oğlumu da almanız gerekecek yani yoksa gelmeyiz.'' adamda zatten bir yılan'a bir anneme yürüyor dedi ''yaa öylemi ben hallederim ya problem olmaz ama siz beni bulun şimdi almazlarsa falan.'' dedi. biz neyse akşam oldu girdik bardan içerde kundakta bebek var yine adam sanki bütün yetki ondaymış gibi göstermiş bize dfldsf yazık. aslıyo geliyo bizim salakları dansa kaldırıyor falan. içkiler getiriyor bize benim tarifim bak bu çok güzel diye bir içkiyi verdi bana tadına bir baktım bildiğin beyliz yani ne var bunda. 

sonra hepimizin kafası güzel falan kalktık oynuyoruz kardeşimin tuvaleti geldi annem şimdi onla gitti. bizde yılanla kaldık pistte baba oynuyoruz ama nasıl bir oynamak ben yine normal oynuyorum ve yandaki rus tayfanın arasına giriyorum ara sıra da bizimkilerin yanına giriyorum. 

canım herhalde bir an meryemin yanına gitmek istedi bi gittim yere eğilip çılgın hareketler yaptı içkisini döktü sonra kalkınca baba kız yere bir yapıştı. HERKES bize bakıyor! gerçekten herkes ve sonradan etrafımıza toplandılar. ben rezillikten disko ışıklarından daha hızlı renk değiştiriyorum falan kalktı ''yok yok sorun yok'' diyip yeniden dans etmeye başladı ben gittim oturdum tabii günlük rezillik ihtiyacımı karşıladığımda.

neye bu o gün iki erkeğin yanında odasına gitti. tabii ben kıskançlıktan çatlıyorum çünkü aralarında tek çıtır benim! benim böyle şeyler yapmam lazım ama kimseye de pas vermiyorum. sabah da kadına 'orospusun.' gözlerimle bakıyorum.

neyse o gün bir çocuğu gördüm havuzda. anton. rustu. yani akrep dövmeli çocuk'da rustu. -akrep dövmeli çocuk yazısı için tık!- sanırım rus fantazim var. neyse o rusların beyaz teni, sarı saçları, mavi gözleri ve cool tavırları beni çok etkiler. gördüm bunu tabii benim kalp intihar falan etti.

bizde çok sosyaliz yani annem inanılmaz sosyaldir animatörlerle kankayız. ben en çok trans birey olanla yakınım çünkü ikonik biri. sonra işte biz yine böyle animatör tayfayla oturup sohbet ederken bi çocuk ona adıyla seslendi ''ANTON, come here!'' diye dedim ALLAAAAAH buraya geliyooorrr. içimden çiftetelli oynuyorum dışımdan da morarıp morarıp kızarıyorum.

geldi bi selam falan verdi sonra gittiler. kendime lanet ettim bir haftadır oradaydım ve onu tatilimin son iki günü görmüştüm sadece. şuan yüzünü bile böyle çok net hatırlamıyorum ondan geri hatırladığım tek şey, hotdog desenli beyaz tişörtü ve mavi pantolonu adeta stil ikonuydu yaa.

neyse, bundan uzun zamandır bahsetmek istiyordum. bahsettim işte. sizlere de iyi yazlar bebişkolar.

-berry x

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder