21 Mart 2016 Pazartesi

Gelin Ata Binmiş, Evde Kalanlara 'Bye Bitchez' demiş.

Herkese merhaba yine ben.

Kafanızı ütülemeye ve dertlerimi anlatacağım mor günlüğüme yeniden geldim ben. Herneyse. UUn zamandır yokum farkındayım ama büyük bir sorunum var bilgisayarım bozuk. Şuan telefpn köşelerinde sürünerek yazıyorum sizlere.

Uzun zaman oldu tabii. E zaman da değişti. Evlendim mesela.

Şaka be!

Bana öyle şans nerde geldi de kısacık bir aysa gelsin! Ama bu demek değil ki kısmetim de yok. Ama bu konuya girmeden önce bir özet geçeyim. Hayatımda yaşadığım en verimli günlerden birindeyim. Daha geçen cuma sahnedeydim. Ondan önce de pazartesi. Yani provalar falan beni yorunce eve gelip kollarımı gere gere uyuduğum için yazmaya fırsatım da olmadı açıkçası.

Neyse ben kıçımı yayıp otururken bir kısmet geldi kapımı çaldı!!!!

Evet doğru duydunuz Berry'nin kapısını bir kısmet çaldı. Hatta yumrukladı a dostlar. Bu haberi ve yazıyı aslında her şey kesinleşince yazmak istiyordum ama piremses ruhum buna izin vermedi ve iç sesim yazmam gerektiğini söyledi.

Adı İso.

Evet bir adı var AMAN ALLAHIM. Kolu da var bacağı da iki kolu iki bacağı var gerçektenbilğin insan. Hatta platonik falan da değil yani batağı gerçek ormantik yazışmalar içindeyim.

Ama içinde ki ses bana diyor ki "ulan Berry, şimdi sen buna gönlünü kaptırınca piç çıkar bu!" Ama susturuyorum. Uzun bir konuşma zamanı içindeyiz yani 1.5 haftadır.

Başlarda "bu bir kısmet dostlarım. Eğer kaybedersek evde kalırım, kocasız kalırım ama kaybetmeyeceğim bu sefer kanka olmayacağım!" Edasıyla yazıştım. Tabii arada şebelek yüzünden kankalı şeysini atlattım.

Yani şimdilik. Ama bu demek değil ki onu kaybedeceğim.

Yani aşk kolay bir şey değil. Beni az buz tanıyorsanız sürtüğüm falan ama aşk olmadan kimseyle çıkamam ben ama İso'da elektrik var.

Şuan sanki ben ortadayım Kırmızı ve İso beni çekiyor gibi hissediyorum. Bir adım daha kayıyorum Kırmızı'ya. Kalbim hala onda. Bunu depresif bir günlük yapmak istemiyorum lakin Model'den fatma bacımız ne demiş? "Ah ne zormuş bitsin demek hala severken seni..." Yani tam olarak böyleyim.

Ama şuan modum gelin ata binmiş ya nasip dememiş. Arkasına bakıp evde kalanlara bye bitchezzz demiş.

Yani başlarda onunla konuşmamalıyım falan diye de düşünmedim değil. Ben Kırmızı'ya aidim gibime geliyor. Tabii ki birileriyle çıkarım. Ama aşık olacağımı sanmıyorum. Ama daha İso'yu çok duyacaksınız benden söylemesi gidişatımız çok iyi önümüzdeki günlerde sırf bir yazıyı onunla ilgili yapmayı planladım.

Bu kadar dert yeter. Hiç mi güzel şey olmadı canım! Oldu tabii.

Mesela yine son şrovalardayken Bubi adında bir yakışıklı beldi yanına. Ama nasl yakışıklı siyah saç siyah göz o burun heşe 38842 estetik geçir o kadar güzel burnun olamaz. Hele o dudağın estetikliğinin bebeksiliğinin yakışıklılığının tarlılığına me demeli??

Geldi konuştu benle tabii yine kesiyorum ben onu *buraya şeytan smile*

"Senin sesin gerçek mi? Ya çok güzel" dedi içimde bir ses hayır estetik diyip anırırken dışım evet demekle yetindi. E biliyorsunuz ben zamanında sesimle neler yaptım erkeklere sanırım bundan bir yazımda bahsettim. Ben üşendim siz bulun ;)

Sesini değiltiriyomusun arada dedi ben nasıl yani dedi sesini inceltti falan. Benim için *E G O* sonra arada karizmatik smile yolladı.

Ama en iyisi şuradaydı yandaşlarım!!!!!!


Birden içeri girdi sahneye dakikalar kalmış dedi "tekbir diyicem allahu ekber demeyenin anasını bilmemne ediyim" dedi. Ve ben bu deist-ateist kırması halimle tek başıma allahu ekber dedim hem sevap kazandım hem de o güzel karizmatik gülüşü tekrar gördüm. Dedi ki gülerken "şanslısın"

Sorna gömdüker sahnede öldüm falan ama şaka mala sahne güzeldi çıkışta da ço güzel eleştiriler aldım.

Bugünlük benden bu kadar canımıniçisininkuzusununtravestiklerim ❤️

Okuduğunuz için teşekkürlerr....

BERRY'nin film eleştirilerini yazdığı blog 'Berry Film' için tık

Twitter; @BerryGunluk