29 Nisan 2019 Pazartesi

as if the first day



can you feel the emotion that this song gave to you?
his voice is so soft i love it
i can see myself in this song

reminds me of my first love,
as if the first day

all the rhythm comes alive in my head
i feel every word with my heart




2019 falan oldu o ara

dört ay gibi uzun bir aradan sonra yaşadığımı bildirmeye geldim buraya. aslında anlatacak çok bir şeyim yok bir yaşam belirtisi göstermek istedim. ve hayır aptal gibi yeni yılınızı nisan ayının sonunda kutlamayacağım.

biraz neler yaptığımdan bahsedeceğim. biliyorsunuz, mezuna kalmak falan sadece ders dönüyor aklımda. öyle çok çalıştığımdan alnımı masadan kaldırmadığımdan değil anksiyete krizleri başladı sınav yaklaşmaya başlamışken. 

diyebilirsiniz doğal olarak ‘hiç mi güzel şey yok hayatında’ diye. güzel şeyler de var tabii ki. mesela biriyle tanıştım. adı hamlet olsun. birbirine çok benzeyen ortak noktalarımız var. o da şu sıralar çok yazmıyor gerçi. bıktım şu erkeklerin ilgisizliklerinden. ciddiyim, yıldım artık. iki mutluluğu fazla görüyorlar ya o ağır geliyor bana, mutluluğu bana çok görme allahım! 

yeni bir tiyatro oyunu da çıkartıyorum. bakalım. 

canım hiç bir şey yapmak istemiyor şu sıralar. salsalarevden dışarı çıkmam. o kadar istiyorum ki bir an önce okulun bitmesini. hayallerim için çabalamak istiyorum,burası beni sarmadı. 

zaman su gibi akıp geçiyor. ne zaman yılbaşı bitti de mayıs geldi hiç bir fikrim yok. ‘bir uyumuşum, uyandığımda mayıs olmuş’

blogda yeni şeyler yapmak istiyorum. ilk olarak düzenli bir şekilde yazmak. sonrasında da biraz resimler paylaşmak istiyorum. çizime başlamak istiyorum. beklemeyin sanat eseri falan cin ali çizip koyacağım. 

yani... gördüğünüz gibi hiç bir değişim yok. ben yine erkeklere bakıp iç çekerek geçiriyorum günleri. kriterlerimi nefes alsın yeter diyecek kadar düşürdüm. hayır yani konuştuğum bir kişi de var ama kime yararı var ki? bir var bir yok. önceden ben yazmasam bile kendisi bir şeyler atardı şimdi hiç bir şey yok. ben yazmasam yazmayacak yani. aşk böyle işte, gurur murur bırakmıyor.

hayat hiç hayal ettiğim gibi gitmiyor. o dizilerde filmlerde gördüğüm gibi bir aşk istiyorum artık. zamanı ne zaman gelecek? hiç birlikte eğlenip, gezip, yanında mutlu olacağımız bir insan kalmadı mı yani? 

biraz boş bir yazı oldu farkındayım ama sadece bir şeyler yazmak istedim. 

BU ARADA UNUTMADAN! arkadaşım Chocolate bloghayatına tüm hızıyla girdi. Starbucks’dan telif yemeden önce bloguna bir göz geçirin bence. eğlenceli ve bir o kadar da yıkık falan biri o da. chocolate frappucino 

- berry